Sıkça Sorulan Sorular Gün + Partners

(2) Tutukluluk durumunun incelenmesi, yukarıdaki fıkrada öngörülen süreiçinde şüpheli tarafından da istenebilir. (5) Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itirazedilebilir. B) Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığınınbulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması. (3) Bu muayene, Cumhuriyet savcısının huzurunda ve bir hekimgörevlendirilerek yapılır. (4) Bu işlerde hazır bulunmaya hakkı olanlar, işin geri bırakılmasınaneden olmamak koşuluyla, işlerin yapılması gününden önce haberdar edilirler. – (1) Keşif yapılması sırasında şüpheli, sanık, mağdur ve bunlarınmüdafii ve vekili hazır bulunabilirler.

Ders, bilimsel bir disiplin olarak sosyolojinin tanımı, araştırma yöntemleri, alanda baskın olan kuramsal yaklaşımlar; kültür, sosyal yapı, sosyalleşme, bürokrasi, toplumsal kontrol, sapma, toplumsal değişim ve toplumsal tabakalaşma gibi giriş düzeyindeki temel kavram ve konuları kapsamaktadır. Temel hedef, hukuk fakültesi öğrencilerine hukuk kavramını toplumsal bağlamı içinde değerlendirebilecek temel sosyoloji bilgisini kazandırmaktır. Öğrenciler, alanda daha sonra yapacakları çalışmalara hazırlık mahiyetinde temel sosyolojik kavramlar ve araştırma yöntemleri ile tanıştırılacaktır. Ders kapsamında tarihin en eski dönemlerinden bu yana günümüz üzerinde etkili olan önemli siyasal olaylar anlatılacak gerek Batı’da gerekse Türkiye’de siyasal iktidar-birey ilişkisini belirleyen faktörler tarihsel gelişim içinde ele alınacaktır. Derste konu ile ilgili temel kavramlar ve kaynaklardan yola çıkarak Türk siyasal hayatının gelişimi de incelenecektir. Devlet-toplum ilişkileri, temel çatışma noktaları, siyasi hayatın temel öznelerinden siyasi partiler, siyasi hayatı etkileyen ve şekillendiren sosyo-kültürel dinamiklerle sivil toplumun gelişimi konuları dersin ana başlıkları arasındadır. Kitle İletişim Hukuku dersinde kitle iletişim özgürlüğünün içeriği, sınırlandırılması ve basın özgürlüğü ile ilişkisinin açıklanması, basın rejimi, radyo-televizyon rejimi ve internet rejimi hakkında öğrencilerin bilgilendirilmesi, düşünceyi ifade özgürlüğünün kitle iletişim özgürlüğü ile ilişkisinin ortaya konması amaçlanmıştır.

Maddesinde öngörülen şartlar sağlanmadan ikinci kez tutuklama tedbiri tatbik edildiği görülmektedir ki, “ikiz tutuklama” adı ile de bilinen bu uygulama “hukuk güvenliği” ilkesine aykırılığa ve hukuka duyulan güvenin toplumda zayıflamasına yol açmaktadır. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin 13. Bu yazımızda incelenecek olan hukuki sorun; ceza muhakemesinin kovuşturma evresinde yapılması zorunlu olan ve sanık için, hem bir hak ve hem de bir yükümlülük niteliği taşıyan sorgunun, sanığın talebi üzerine SEGBİS vasıtasıyla yapılıp yapılamayacağına ilişkparimatch. Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102 ila 105. 15 Şubat 1999 tarihinde yakalanan Abdullah Öcalan, Yerel Mahkemenin 28 Nisan 1999 tarihli kararı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 25 Kasım 1999 tarihli onama kararı ile Devletin ülkesine ve egemenliğine karşı suçu düzenleyen mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. Vatana karşı işlenen bu suçun 5237 sayılı Yeni Türk Ceza Kanunu’nda karşılığı, cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak gösterilen Devletin birliğini ve Ülke bütünlüğünü bozma suçu olarak tanımlanmıştır. İşbu yazı; toplu yaşam alanlarında kiracı ve kiraya verenin, yaşam alanının yönetimi, giderleri ve sair hususlarına ilişkin kararların alındığı olağan ve olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısına katılma ve bu toplantılarda oy kullanma haklarını açıklamak üzere hazırlanmıştır. “Mal sahibi” olarak kabul edilen kat malikinin, dairede malikin birden fazla olması halinde temsil edenin veya mal sahibini temsil edenin bina yönetimini ve kat malikleri kurulunun kararları ile ilgili kurulda oy kullanma ve dava hakları zaten vardır. Bu yazımızda, konuyu kiracının oy kullanabilme ve dava hakları bakımından inceleyeceğiz. Marka hakkına tecavüz; başta 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5833 sayılı Kanunun 2.

(3) Postada elkoyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya barobaşkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkradabelirtilen usuller uygulanır. (2) Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağageçirilir. (2) Yanında bulunduran kişinin rızasıyla teslim etmediği bu tür eşyayaelkonulabilir. (2) Şüpheli veya sanığı güvence göstermeye zorunlu kılan kararda, güvenceninkarşıladığı kısımlar ayrı ayrı gösterilir. (2) Hâkim, Cumhuriyet savcısının istemiyle, adlî kontrol uygulamasındaşüpheliyi bir veya birden çok yeni yükümlülük altına koyabilir; kontrolun  içeriğini oluşturan yükümlülükleri bütünüyleveya kısmen kaldırabilir, değiştirebilir veya şüpheliyi bunlardan bazılarınauymaktan geçici olarak muaf tutabilir. G) Silâh bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunansilâhları makbuz karşılığında  adlîemanete teslim etmek. D) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak vegerektiğinde kaleme, makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek.

Yüksek öğretim elemanlarının siyasi partilere üye olmaları ancak kanunla düzenlenebilir. Kanun bu elemanların, siyasi partilerin merkez organları dışında kalan parti görevi almalarına cevaz veremez ve parti üyesi yüksek öğretim elemanlarının yüksek öğretim kurumlarında uyacakları esasları belirler. Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz. Toplu sözleşme hakkının kapsamı, istisnaları, toplu sözleşmeden yararlanacaklar, toplu sözleşmenin yapılma şekli, usulü ve yürürlüğü, toplu sözleşme hükümlerinin emeklilere yansıtılması, Kamu Görevlileri Hakem Kurulunun teşkili, çalışma usul ve esasları ile diğer hususlar kanunla düzenlenir. Devletin, kamu iktisadî teşebbüslerinin ve diğer kamu tüzelkişilerinin mülkiyetinde bulunan işletme ve varlıkların özelleştirilmesine ilişkin esas ve usuller kanunla gösterilir. Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Ayrıca, avukatların işlediği iddia olunan kişisel suçlar da yine genel hükümler çerçevesinde soruşturulup kovuşturulur.Avukatın; avukatlık görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia edilen suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması, Avukatlık Kanunu’nun 58 ila 60. Maddelerinde öngörülen özel usule tabi tutulmuş olup, Kanunun “Suçüstü hali” başlıklı 61. Avukatlarla ilgili soruşturma veya kovuşturma başlatmaya dair özel usul ile genel soruşturma veya kovuşturma usulünü birbirine karıştırmamak gerekir. Aynı konuyu düzenleyen genel ve özel kanunlarda öncelik özel kanuna verilmeli ve özel kanunda yer alan usul hükümlerine göre hareket edilmelidir. C) Anayasanın 159 uncu maddesinde yapılan düzenlemeye göre Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyeleri en geç otuz gün içinde seçilirler ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki kırkıncı günü takip eden iş günü görevlerine başlarlar. Başvurular, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş gün içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yapılır. Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonları Üyelerinden Kurulu Karma Komisyona gönderir. Komisyon on gün içinde her bir üyelik için üç adayı üye tamsayısının üçte iki çoğunluğuyla belirler. Birinci oylamada üçte iki çoğunlukla seçimin sonuçlandırılamaması halinde, ikinci ve üçüncü oylamalar yapılır; bu oylamalarda üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun oyunu alan aday seçilmiş olur. Beşte üç çoğunluğun sağlanamaması halinde üçüncü oylamada en çok oyu almış olan, seçilecek üyelerin iki katı aday arasından ad çekme usulü ile üye belirleme işlemi tamamlanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu aynı usul ve nisapları gözeterek onbeş gün içinde seçimi tamamlar. Mevcut Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyeleri, yeni üyelerin göreve başlayacağı tarihe kadar görevlerine devam eder ve bu süre içinde yürürlükteki Kanun hükümlerine göre çalışır.

Uygulamada bilindiği üzere yönetici ya da apartman sakini, hayvan çevreye rahatsızlık vermese bile, hayvanları sevmedikleri için dava açabilmekte ve Yargıtay’ın yerleşmiş onama kararları doğrultusunda tahliye kararını çok rahat bir şekilde alabilmektedirler. Ancak , artık yönetmeliğin ilgili maddesi, şikayetçilere iddialarını ispatlama zorunluluğu getirdiğinin göz önünde bulundurulması gerekir. Yeni yönetmeliğe göre şikayet konusu olan ev hayvanının ses desibeli ölçülmesini ,eğer gürültü sınırı aşılmamışsa kedi ve köpekler sahipleriyle yaşamaya devam etmesi gerekmektedir. Şikayet haklı ve sınır aşılıyorsa ancak o zaman yargı yolu açılabilmelidir. Ya da söz konusu olan hayvanın tüyleri ise bilirkişiden bu tüylerin insanları rahatsız edip etmeyeceği yönünde rapor alınmalıdır. İstediği zaman istediği vurma kararlarını elinde tuttuğu MAK ‘a çıkartacak. 5199 sayılı yasadaki av hayvanları hiçbir     zaman koruma kapsamı dahilinde olmayacak.Yabancı ve yerli avcılar özel turizm izinleri ile zaten yangınlarla , imar izinleri ve yanlış belediyecilik uygulamaları ile bitmiş doğanın içinde az kalan hayvanları gençleştirmek sürüyü diri tutmak için kovboyculuk oynayacaklar. Bu şekilde bir hayvanları koruMA yasası  ve buna destek veren bizzat hayvanları koruması gereken bakanlık ile hangi tarafta olduğumuzu zaman zaman merak ediyoruz. Yeni hayvanat bahçelerinin ( zulumhanelerinin ) kurulması  engellenmemekte , mevcutlarının kapatılması engellenmiyor hatta KOSGEP kredileri adeta bu tutsak hanelerin gerek ticari amaç gerek hayvan sevgisi öğrenilmesi adına tek bir cümle dahi geçirilmiyor. Hiçbir belediye ya da bakanlık böyle bir bütçeyi sağlayamayacağını herkes bilmesine rağmen idarecilerin kafasında kurduğu doğal yaşam ortamı ile bizlerin hayal ettiği kesinlikle çok farklı olacağından uygulama kabiliyeti olmayacak. Bu zavallılar suçları olmadığı halde demir kafes ardında ömür tüketmeye devam edecek. Belediyeler ve özel sermaye bu hayvanların gardiyanlığına gönüllü olarak soyunmalarına kimse ses çıkartmayacak.